Acemi bülbülüm bugün bağlarda,
Nağmemi dinleyen gül bulamadım.
Ağaç ağaç gezdim koca dağlarda,
Beni konuk eden dal bulamadım
Nasrettin Hocadır bizim pirimiz;
Nice ustalara denktir birimiz.
Bu âlem içinde var mı yerimiz?
Seksen bir dışında il bulamadım.
Nice yıllar var ki bilenip durdum;
Sözün hamurunu aşkla yoğurdum.
Çıktım meydanlara nara savurdum,
Dilime bir rakip dil bulamadım.
Sevgi defterine ismim yazdırdım;
Gönül kıratımı çölde gezdirdim.
Aşkın ummanında gemi yüzdürdüm,
Yelkenime destek yel bulamadım.
Aşkın esrarından dönenler başı,
Gözden damla damla akıtır yaşı.
Mangal yürek ister sevda savaşı;
Aşk korunu örten kül bulamadım.
Yollara düşenler güvenip ele,
Cimriyi, cömerti anlarlar hele.
Bir işim düştü de erdemsiz kula,
Merhemim var diyen kel bulamadım
Entel edip olmuş, fodul düşünür;
Yürüme bilmezler yollar aşınır.
Kart horozlar çöplüğünde eşinir,
Kümes buldum ama fol bulamadım

Dağlar bırakılmış, vadide kurtlar;
Devlet kesesinden şişmiş avurtlar.
Tavuk caka satar, horoz yumurtlar,
Kendi işin yapan kul bulamadım.
Havadan, civadan olanlar köşe;
Bire almışlar da satmışlar beşe.
Mesajım şu olur kavim gardaşa,
Mertlikten gayrı yol bulamadım.
Sözlerle istedim inciler dizmek.
İstedim vatanı, dünyayı gezmek.
Yunus gibi istedim deryada yüzmek;
Bana kucak açan göl bulamadım.
Ey Cezmi teşhisi, teşbihi bırak!
Milenyum insanı bunlardan ırak.
Kırk yaşından sonra olunca çırak,
Elimden tutacak el bulamadım.

Cezmi GENÇTEN