40 Beyit

Tok olan cümle cihanı tok sanır

Aç olan âlemde ekmek yok sanır.

(SABAYİ 16.yy.)

Pür ateşim açtırma benim ağzımı zinhar

Zalim beni söyletme derunumda neler var.

(LEYLA HANIM 19.yy.)

Hani ol gül gülerek geldiği demler şimdi

Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz

(MAHİR 18.yy.)

Kimsesiz kimse yok, herkesin var bir kimsesi

Kimsesiz kaldım yetiş, kimsesizler kimsesi

(RUŞENİ 14.yy.)

Ne yanar kimse bana âteş- i dilden özge

Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı

(FUZULİ 1495-1556)

Cânı kim cânânı için sevse cânânın sever

Cânı için kim ki cânânın sever cânın sever

(FUZULİ 1495-1556)

Tutuştu gam oduna şâd gördüğün gönlüm

Mukayyed oldu ol âzâd gördüğün gönlüm

(FUZULİ 1495-1556)

Canımı canan eğer isterse minnet canıma
Can nedir kim kurban etmeyem cananıma

(FUZULİ 1495-1556)

Allah’a sığın şahsi halîmin gazabından

Zira yumuşak huylu atın çiftesi pek olur.

(ZİYA PAŞA 1825-1880)

Âdeme adam gerektir adam etsin âdemi

Âdem adam olmayınca netsin adam âdemi.

(ZİYA PAŞA 1825-1880)

Muradını anlarız ol gamzenin izanımız vardır,

Belî söz bilmeyiz ama biraz irfanımız vardır.

(NEDİM ?-1730)

Ey kimsesizler, el veriniz kimsesizlere

Onlardır ancak el verecek kimse sizlere.

(YAHYA KEMAL 1884-1958)

Hülyası kalmayınca hayatın ne zevki var

Bitsin hayırlısıyla bu beyhûde sonbahar

(YAHYA KEMAL 1884-1958)

Gör zahidi kim sahibi irşad olayım der

Dün mektebe vardı bugün üstad olayım der.

(RUHİ ?-1605)

Avazeyi bu âlemde Davud gibi sal

Baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş.

(BAKİ 1526-1600)

Kadrini seng-i musallada bilüp ey Baki

Durup ey bağlayalar karşında yaran saf saf.

(BAKİ 1526-1600)

Göğe mi erdi başım yeryüzüne geldimse

Var mı bak bencileyin yıldızı düşkün kimse

(ŞİNASİ 1826-1871)

Başımla gönlümü edemedim eş

Biri yüz yaşında biri yirmi beş.

(CELAL SAHİR EROZAN 1883-1935)

Süzme çeşmin gelmesün müjgân müjgân üstüne

Urma zahm-ı sineme peykân peykân üstüne

(RASİH- 18.YY.)

Ne dünyadan safa bulduk, ehlinden ricamız var

Ne dergâh-ı İlâhîden başka ilticamız var

(NEF’İ 1572-1635)

Zalimin ser-rişte-i ikbalini bir âh keser

Rızka mâni olanın rızkını Allah keser

(NEVRES ?-1762)

Bir gül, dalında durduğu müddetçe tazedir

Bir gül, çelenge girdiği gün cenazedir

(F. NAFİZ 1898-1973)

Yollar boşaldı artık, yolcular buldu vaha

Yolcular gitmese de yollar gider Allah’a

(HEKİMOĞLU İSMAİL 1932- –)

Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası

Dostunun yüz karası, düşmanının maskarası

(MEHMET AKİF 1873-1936)

Aşk cellâdından ne çıkar mademki yâr vardır

Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır

(SEZAİ KARAKOÇ 1933- –)

Ölüm güzel şey budur perde ardından haber…

Hiç güzel olmayaydı ölür müydü Peygamber?

(NECİP FAZIL 1904-1983)

Bir acaip talihim var, her işim bozgun düşer

Bülbül için dam ursam, içine kuzgun düşer

(AŞIK ÇELEBİ 1519-1571)

Geldimse ne var ben şuâra bezmine âhir

Âdet budur,âhirde gelir bezme ekâbir

(NEV’Î 1533-1599)

Elbet put olur, öpülen eller etekler

Elbet öpen oldukça, olur öptürecekler

(MİTHAT CEMAL KUNTAY 1885-1956)

Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihande bir nefes sıhhat gibi

MUHİBBÎ (KANÛNÎ) 1494-1566

O gül endam bir al şâle büdünsün yürüsün

Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün

(ENDERUNLU VASIF ?-1824)

Gülüvermen için gülü vermem mi gerek

Haydi gülüm gülüver de, gülü vereyim.

ANONİM

Bir gül dedi bülbül güle, gül gülmedi gitti

Gül bülbüle, bülbül güle, yâr olmadı gitti

ANONİM

Renkleri inci ince ne anlatırsın köre

Konuş her insanla kendi aklına göre

ANONİM

Derdime vâkıf değil cânân beni handân bilir

Hakkı vardır şâd olanlar herkesi şâdân sanır

ANONİM

Pişkinin halini anlayamaz ham,

Kısa kesmek gerek sözü vesselam

ANONİM

Kabiliyet dâd-ı Hak’tır her kula olmaz nasip

Sad hezâr terbiye etsen bî-edep olmaz edîp.

ANONİM

Senden, bilirim yok bana bir faide ey gül

Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül

ANONİM

Geçme namert köprüsünden ko aparsın su seni,

Yatma tilki gölgesinde ko yesin aslan seni.

ANONİM

Doğru olursan ok gibi yabana atarlar seni

Eğri olursan yay gibi ellerde tutarlar seni

ANONİM

Ne kendi rahat etti ne verdi halka huzur

Yıkıldı gitti cihandan dayansın ehl-i kubur

ANONİM

1 Yorum

  1. NURİ SOYDAL 31 Aralık 2013 saat 20:47

    Pişkinin halini anlayamaz ham,

    Kısa kesmek gerek sözü vesselam

    SÖZÜ ANONİM DEĞİL MEVLANA’NIN MESNEVİSİNİN ON SEKİZİNCİ BEYTİDİR.

Yorum Yap

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir