AKINCI TÜRKÜLERİ
Tan yeli estikçe sessiz ağlarmış;
Gül
bahçelerinde baykuşlar öter...
Şu viranelikler eski bağlarmış!
Namaz-gâh bir otluk: Kalmamış taşı;
Çeşmelerden akan : Kanlı gözyaşı...
Orda bir güzel var, çatılmış
kaşı;
Ak alnına kara çatkı bağlarmış!
Kırık minareden duyulmaz
ezan..
Hep ocaklar sönmüş, devrilmiş kazan.
Bir
inilti duydum, sandım bir ezan;
Sesime ses veren karlı dağlarmış!
Söğüd dallarında hasta serçeler
Eski akın
destanını heceler..
Tuna ağlıyormuş bazı geceler:
Göğsünde kefensiz şehîdier varmış!
Bozulan
bağların üzümü acı;
Âsî köle kesmiş eski haracı;
Yine yedi kıral giymişler tacı...
Şahin
yuvasını kargalar sarmış!
Haydi eski ozan, al
sazı ele,
Düşmanlar içine düşsün velvele.
De ki: Hor bakmayın bu durgun
sele;
O, yetmiş bir kavme akın çıkarmış!
Hep ocaklar sönmüş,
devrilmiş kazan.
Bir inilti duydum, sandım bir ezan;
Sesime ses veren
karlı dağlarmış!