AKINCI TÜRKÜLERİ

 Tuna boylarında sıra selviler
Tan yeli estikçe sessiz ağlarmış;
Gül bahçelerinde baykuşlar öter...
Şu viranelikler eski bağlarmış!

Namaz-gâh bir otluk: Kalmamış taşı;
Çeşmelerden akan : Kanlı gözyaşı...
Orda bir güzel var, çatılmış kaşı;
Ak alnına kara çatkı bağlarmış!

Kırık minareden duyulmaz ezan..
Hep ocaklar sönmüş, devrilmiş kazan.
Bir inilti duydum, sandım bir ezan;
Sesime ses veren karlı dağlarmış!

Söğüd dallarında hasta serçeler
Eski akın destanını heceler..
Tuna ağlıyormuş bazı geceler:
Göğsünde kefensiz şehîdier varmış!

Bozulan bağların üzümü acı;
Âsî köle kesmiş eski haracı;
Yine yedi kıral giymişler tacı...
Şahin yuvasını kargalar sarmış!

Haydi eski ozan, al sazı ele,
Düşmanlar içine düşsün velvele.
De ki: Hor bakmayın bu durgun sele;
O, yetmiş bir kavme akın çıkarmış!

 Kırık minareden duyulmaz ezan..
Hep ocaklar sönmüş, devrilmiş kazan.
Bir inilti duydum, sandım bir ezan;
Sesime ses veren karlı dağlarmış!

 MEHMET FUAD KÖPRÜLÜ (1890 - 1966)